Ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program’ın (OVP) ayrıntıları açıklandı. 2023 yılı sonunda enflasyon beklentisi, TCMB’nin yüzde 58 olan tahminini aşarak, yüzde 65’e çıktı.
Gülsüm YILDIRIM – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Enflasyonun 2026’da tek haneye düşürülmesi hakkında Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın, Herkes Duysun’a açıklamalarda bulundu.
Açıklanan Orta Vadeli Program’ın gerçekleşmesinin yıllara göre değişim göstereceğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın, “Açıklanan planlama içerisindeki öngörüler, her basamağın birbirini etkilediği unsurlardır. Bu unsurlara örnek olarak vergi, kamu harcaması, cari açık ayağını verebiliriz. Eğer bunlardan bir tanesi eksik bırakılırsa, planın başarısını otomatik olarak etkileyecektir. Dolayısıyla birbirini tetikleyici ve etkileyici politika önlemler dizisinden oluştuğu için hepsinin sıkı ve tavizsiz yürütülmesi önemli olacaktır” diye konuştu.
“KKM’DEN HIZLI ÇIKIŞIN RİSKİ BULUNUYOR”
“Resmi Gazete’de yayınlanan bir tebliğ ile bankalara, KKM’ye geçen yatırımcıları TL mevduata dönmeye yöneltmesi istenmesi üzerine, KKM’den vatandaşların çıkacağına ilişkin net bir ifade yok” diyen Özaydın, “Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in planlamaları bulunuyor. Buradaki hareketlilik yoğun ve kontrol edilemez bir biçimde olursa kur hareketliliğinin yaşanabileceğini tahmin ediyorum ancak reflekse yönelik bir durumun olacağını düşünmüyorum. Eğer vatandaşların hızlı bir çıkışı söz konusu olursa ve kontrol edilemez bir hale gelise, Orta Vadeli plandaki kur hedeflerinin şaşacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Enflasyonda kalıcı düşüş için 3 yıla yönelik bir planda yapıldığını ve bu yıldan itibaren hepsinde bir düşüş izinin bulunduğunu dile getiren Özaydın, “Tahmin ediyorum ki, daraltıcı para politikalarının sonuç vermesi en az bir yıllık mali disiplinin sonunda gerçekleşeceği için, toplum tarafından karşılık bulacak bir enflasyonda rahatlama ancak 2025 yılının sonuna doğru görülebilir diye düşünüyorum. Ekonomi politikaları genellikle onu uygulayıcı aktörler tarafından yürütüldüğü zaman başarılı olur. Mehmet Şimşek ve ekibinin hazırladığı programın başka aktörler tarafından yönetilmesi aynı sonucu vermez, aksine çok ciddi problemler çıkartır” dedi.
“İSTİHDAMIN AZALMASINDAN ENDİŞELİYİM”
Türkiye’deki ekonomik programların en çok vatandaşa yönelik etkisi olduğuna değinen Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın, “Ben daha çok çalışma hayatı, iş gücü piyasalarında çalışan bir akademisyenim. Burada daha çok işsizlik etkileri üzerinden hareketle meseleye bakılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle istihdam üzerinde yarattığı daraltma ve işsizlik rakamlarının artırılmasına ilişkin Orta Vadeli planda da bir öngörü var ama bu öngörünün, özelikle büyümede tahmin edilen rakamlara ulaşılamadığı zaman, iş gücü piyasalarındaki etkisinin daha derin ve yıkıcı olabileceğini söyleyebilirim. Asıl sorun da burası zaten. İş gücü piyasalarında, işsizliğin baskısını artıracak bir ekonomik durgunluk (küresel etkilerden kaynaklanabilir), Orta Vadeli Program’ın sosyal açıdan sürdürülebilir noktasında önemli baskılar yaratacak” diye konuştu.
Kaynak: IGFA