Fikirci Bey, muhalefetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarına son verebilmek için neler yaptığını yazdı.
Biz muhalefetin nasıl bir akıl yürüttüğünün farkında mıyız?
Yani, siz sanıyor musunuz ki onlar bir cumhurbaşkanlığı seçimine girip kazanmak ve iktidar olmak istiyorlar?
Ülkeyi yönetmeye kaldığı yerden devam etmek istiyorlar?
Hayır, onların amacı önce ne pahasına olursa olsun iktidar olmak ve sonra var olan başkanlık sistemini ortadan kaldırmak. Yani geriye gitmek.
Dolayısı ile onlar için kimin cumhurbaşkanı olduğunun bir önemi yok, çünkü güya onlar iktidar olunca o makamın mevcut şeklini lağvedecekler…
Yani onların cumhurbaşkanı adayı, seçilirse kendini bir nevi lağvedecek…
Sonra yine eskisi gibi sembolik bir atama yapılacak.
De ki iktidar oldular, sonuçta yasa gereği bir referandum yapıp halka “cumhurbaşkanını sen mi seçmek istiyorsun yoksa biz mi seçelim?” diye sormak zorunda kalacaklar. Halk da “Ya, biz ne anlarız cumhurbaşkanından falan, biz cahiliz zaten, buyurun siz seçin” diyerek bu hakkından feragat edecek.
Neredeyse 100 yıl olacak, bu halk CHP’ye hala rüştünü ispatlayamadı. İkinci mecliste hile ile halkın elinden aldıkları seçme hakkını (çünkü çok partili sistemden tek partili sisteme geçmek, halkın elinden seçme ve seçilme hakkını almaktır) daha sonra geri vermek zorunda kaldıkları için zaten çok pişman oldular, defalarca bu hakka darbe ile tecavüz ettiler. Şimdi de bu cahil halk tam yetkili bir Cumhurbaşkanını kendisi seçecekmiş…
Olmaz öyle şey!
Asıl amacı halkın elinden cumhurbaşkanını seçme hakkını almak ve istikrarsız koalisyonlarda kolayca köşeye sıkıştırıp istifa ettirebilecekleri başbakanlık sistemine (Ben parlamenter sistem demiyorum, çünkü başkanlık sisteminde de parlamento kapı gibi duruyor yerinde) dönmek olan bu güruh seçimlere sizin benim gibi bakıyor olabilir mi?
Bir kere seçimi kazanma amaçları siyaset üretmek, ülkenin ekonomik sorunlarını çözmek için programlar, projeler geliştirmek değil ki.
Aslında onların derdi başkanlık sistemi de değil. Onların gözünde koskoca bir problem var: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan! Onu bir devirseler her şey kendiliğinden düzelecek zaten.
Onlar için Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasetten uzaklaştırmak “ne pahasına olursa olsun” en önemli görev.
Evet, ne pahasına olursa olsun…. Yani her yol mubah…
İşte tam da bu ilkesizlik nedeni ile ne Biden’in desteğini duymaktan utanıyorlar ne FETÖ artıklarıyla kol kola girmekten ne de Kandil’in siyasi temsilcileri ile aynı yatağa girmekten.
Üstelik “her ne pahasına olursa olsun” Tayyip Erdoğan’ı siyasetten uzaklaştırmak isteyenler listesi de zaten hayli kabarık; Biden’den Macron’a, YPG-PKK’dan Miçotakis’e, FETÖ’den IMF’ye herkesle ittifak yapılabilir.
Birisi kaset komplosu ile CHP’nin başına öteki MHP’yi bölme projesi olarak göreve getirilmiş iki muhalefet “liderinin” karanlık yapılara bel bağlamasına da insan şaşırmıyor tabi.
O kadar gözleri dönmüş ki; son 40 yılda PKK’ya karşı en başarılı mücadeleyi veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu, bile isteye yıpratma peşindeler? Dedik ya her yol mubah.
Şimdi bu ilkesiz, programsız, projesiz koalisyonun Millet İttifakı adı altında iktidara geldiğini düşünebiliyor musunuz?
Üstelik o dört parti ve sonunda tükürdüğünü yalayıp ittifaka katılmak zorunda kalacak İnce de yetmiyor iktidar olmak için.
Asıl anahtar HDP…
Peki sizce HDP anahtarı hangi kapıları açar?
Irak’ta, Suriye’de, Libya’da milli çıkarlarımızı korumak?
Mavi vatanı ve doğal gaz kaynaklarını savunmak?
Yunanistan’a karşı karasularımızı savunmak?
Bize sıvamaya çalıştıkları sözde Ermeni katliamı çamurunu bertaraf etmek?
Kandil’le, PKK ile mücadele etmek?…
Bu Millet İttifakı bu anahtarla iktidara gelirse sizce hangi “milli” çıkarı savunacak, bir fikriniz var mı?
Kendilerinin var mı?
Hey benim güzel yurdum hey…