Zübeyde ÖZLÜ – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Ortaya çıkan yeni varyantın bulaşıcılık etkisinin fazla olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alpay Azap, Herkes Duysun’a özel açıklamalarda bulundu.
“Varyantın daha bulaşıcı olmasa yeni varyant olmazdı ve hakim hale gelemezdi” diyen Azap, “Çıkan birçok varyant oluyor çünkü virüste çok sayıda mutasyon gerçekleşiyor ama bunlar içerisinde bir öncekinden daha bulaşıcı olabilen daha avantajlı olan hakim hale geçebiliyor. O yüzden ‘yıkıcı’ dememek gerekir. Hakim hale geçtiğine göre bir bulaşma avantajı var diye düşünmek gerekiyor ama öncekine göre daha ağır hastalık yapmıyor. DSÖ’nün açıkladığı rakamlara baktığımız zaman olgu sayılarında ve hastane yatışlarında da artış olduğunu görüyoruz ancak beklenenden farklı bir ağır seyir ya da beklenenden daha fazla yoğun bakım yatışı veya ölümlere yol açması söz konusu değil” dedi.
KARANTİNA DÖNEMİ GERİ GELİR Mİ?
Varyantın bulaşıcılık durumunun hızlı olmasının yeni bir kapanma gerektirmeyeceğini söyleyen Azap, “Yeni bir karantinanın gerçekleşmesi için neden göremiyorum çünkü artık elimizde aşılar da var. Her ne kadar yeni varyantların aşılarını Türkiye’de yaptıramayacak da olsak, daha önceden geçirilmiş enfeksiyonun bir koruyuculuğu var. Önceki aşıların bir koruyuculuğu var. Yeni virüs kendisini henüz ağır seyir olarak göstermedi, daha tehlikeli bir hal almadığı sürece kapanma gerektirecek bir durum söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.
Asıl yapılması gerekenin risk grubundaki insanları korumak olduğuna değinen Azap, “Bireysel önlemler almak gerekiyor. Tıpkı grip hastalığı gibi belli dönemlerde olgu sayılarındaki artışlarla karşılaşacağız ve o dönemlerde risk gruplarında ağır seyirler göreceğiz. O yüzden risk gruplarını korumak önemli olacak. Özellikle 65 ve 80 yaşlarının üstünde olan ve bağışıklığı baskılanmış kişiler hastalandıkları zaman ağır seyretme riski olduğundan, bu kişilerin kendilerini korumaları gerekir.” dedi.
“YENİ BİR AŞI ÇALIŞMASI OLACAK”
Şimdiye kadar kullanılan Covid aşılarının yeni varyant üzerindeki etkisinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Azap, “Bu sene dolaşması beklenen Omicron alt varyantına karşı protein ve RNA aşıları geliştirildi. Eylül ayı ortalarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Avrupa ülkelerinde kullanıma girmesi bekleniyor. Yeni varyantın, XBB’den biraz daha farklı olmasıyla beraber XBB’ye karşı aşılanmanın, bu varyanta karşı da koruma sağlayacağı düşünülüyor.” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZE YENİ AŞI GELMEYEBİLİR”
Covid’in sık sık ortaya çıkan varyantlarına karşı her ne kadar yeni aşı çalışmaları yapılsa da bu aşıların ülkemize gelmeme olasılığı olduğuna dikkat çeken Azap, “Ülkemize yeni aşı gelmemesi durumunda ilk varyant için hazırlanmış aşı bizi daha az koruyacak. Eğer kişi risk grubunda ve son aşısı 6 ayı geçmişse aşı olabilir ama genç ve erişkinlerin, daha önce COVİD aşılarını tamamlamış veya COVİD hastalığı geçirmiş kişilerin, yeni varyant aşıları gelene kadar beklemeleri daha doğru olur. Ayrıca bağışıklığı baskılanmış kişilerin son aşıları 6 ayı geçtiyse, eski varyantla da olsa aşı olmalarında fayda var.” dedi.
Semptonların, Covid’le her ne kadar benzer olsa da bazı farklılıklar gösterebileceğini de söyleyen Prof. Dr. Alpay Azap, “Çok benzer belirtilere sebep oluyor, her bir varyantın bir semptomu diğerinden bir tık önde oluyor ama belirtilere bakarak hangi varyant olduğunu söyleyemeyiz. Buna mukabil, EG5 varyantında koku almada bozukluklar olduğu söyleniyor. Koku bozukluğu, bireyin EG5 varyantı taşıdığı anlamına gelmiyor olsa da birey, XBB veya BA.2.86 ile de enfekte olmuş olabilir. Yeni varyantın en belirgin özellikleri ise göz kızarıklığı, gözlerde akma ve koku almadaki zorlukların bir miktar fazla olması…” ifadelerini kullandı.
COVİD AŞILARININ YAN ETKİLERİ VAR MI?
Her aşının az da olsa yan etkisi olduğunun altını çizen Azap, “COVID-19 ve grip aşıları hakkında anlatılanlar doğru değil, elbette aşıların yan etkileri var ama bunlar lokal ve geçici yan etkiler.” dedi.
Kaynak: IGFA